İskele Kazıkları Çırpıntı Bölgelerinde Koruyucu Ceket Sistemi
Deniz suyu gibi çok korozif bir ortamda bulunan iskele kazıkları genellikle korozyona karşı katodik koruma sistemleri ile korunmaktadır. Ancak galvanik korozyonu engellemeye yönelik bu etkili sistem maalesef kazıkların korozyona en çok maruz kalan çırpıntı bölgelerinde işe yaramamaktadır. Sürekli olarak klorürlü, ıslak ve zengin oksijenli bu ortamda korozyon büyük bir hızla ilerleyerek yapı bütünlüğünü tehdit edecek seviyelere kadar kolaylıkla ilerlemektedir. Katodik koruma aslen galvanik bir pil olup aynı elektrolit içindeki farklı potansiyellerin anot ve katot oluşturma prensibi ile çalışır. Deniz suyu gibi mükemmel bir elektrolit içinde kullanılan kurban anotlar suya gömülü tüm yüzeylerde oluşturduğu akımla çelik yüzeyleri korozyona karşı korumakta ancak elektrolitin dışında kalan gelgit ve çırpıntı bölgelerinde sistem devre dışı kalmaktadır. Bu sebeple iskele kazıklarının gelgit ve çırpıntı bölgelerini korumak için özel önlemler alınmakta çeşitli kılıf sistemleri ile korozyon durdurulmaya çalışılmaktadır. Kullanılan birçok kılıf sistemi fiziksel olarak yüzeyleri dış etkilere karşı korumakta, çelik yüzeylerin oksijen ile bağını keserek korozyonu durdurmayı amaçlamaktadır. Ancak yoğun klorürlü ortamlarda bu kılıfların çatlak (crevice) ve çukur (pitting) korozyonunu arttırma etkileri de olabilmektedir.
Normal korozyona göre 10-100 kat daha hızlı ilerleyen çatlak ve çukur korozyonu esas olarak pasif film tabakasının ya da herhangi bir kaplamanın altındaki oksijensiz ortamlarda suda çözünen demirin, çatlak ve çukur içindeki ortamı pozitif elektrik yükleyerek klorür iyonlarını içeri çekmesi ve içeride oluşan HCl’in ortamın pH’ını 2’ye kadar düşürerek güçlü bir asit çözeltisi haline getirmesiyle oluşur. Yukarıdaki çizimlerde gösterilen bu reaksiyonlar birçok kılıf sisteminin altında oluşan yoğun korozyonu açıklamaktadır. Tüm bu problemlerin çözümü için geliştirilen SplashShield® koruyucu kaplama sistemi yüksek fiziksel, kimyasal ve UV dayanımlı, T-kaburgalı uPVC bir kılıf ve içindeki alkali bir elektrolit oluşturan e-Grout®’dan oluşmaktadır.
SplashShield® koruyucu kaplama sistemi diğer alternatifleri gibi sadece fiziksel bir koruma ve bariyer teşkil etmemekte, aynı zamanda pH 13 gibi çok yüksek alkali seviyesiyle çelik yüzeyindeki doğal koruyucu pasif film tabakasını sağlayarak kimyasal bir koruma da sağlamaktadır.
Yukarıdaki Potansiyel-pH diyagramından da görüleceği üzere çelik yüzeyine yüksek pH’a bağlı olarak oluşan pasif tabaka kimyasal olarak oksidasyonu yani korozyonu durdurmaktadır. Bu kimyasal korumadan daha da önemlisi SplashShield® koruyucu kaplama sisteminde kullanılan e-Grout®’un hidrolik bağlayıcısı ile elektrolitik bir ortam sağlaması sayesinde çelik kazıklardaki katodik koruma sistemleri su kesitinin üstündeki gelgit ve çırpıntı bölgelerinde de tam olarak aktif hale geçmekte ve mükemmel bir galvanik koruma sağlamaktadır.
SplashShield® koruyucu kaplama sisteminde kullanılan yüksek basınç mukavemetli e-Grout® T-kaburgalı uPVC kılıf ile ayrılmaz bir kompozit yapı oluşturur. T-kaburgaların oluşturduğu confinement etkisi ile ortaya çıkan süneklik sisteme yanal kuvvetler altında enerji sönümleme yeteneği de kazandırmaktadır. SplashShield® koruyucu kaplama sistemi deniz yapılarındaki çelik kazıklarda fiziksel, kimyasal ve elektro-kimyasal korumayı aynı anda sağlayan mükemmel bir koruma sistemidir.